Avatar photo

Leigh Turner

Ambassador to Austria and UK Permanent Representative to the United Nations and other International Organisations in Vienna

15th July 2016

#Adiosistanbul 8: önemli konular

Istanbul Gökkuşağı
Istanbul Gökkuşağı

İstanbul’da çalışmanın en iyi yanı tarihi, mimari güzellikleri veya sürekli artan enejisi değil, tabi ki bunlar da harika…

Ancak bir diplomat için, yani benim için burada çalışmanın anlamı Türkiye’nin Birleşik Krallık için gerçekten büyük bir öneme sahip olmasıdır.

Refah ve başarılarla dolu bir Türkiye, Birleşik Krallık’ın güvenlik ve refahının arttırılmasında büyük önem teşkil ediyor. Birleşik Krallık Başkonsolosu olarak, ülkelerimiz arasındaki ekonomik ve ticari bağları kuvvetlendirmek üzere görevlendirildim. Benimle beraber, İstanbul, Ankara ve kıyı bölgelerdeki konsolosluklarımızda görev yapan iş arkadaşlarımız ülkelerimiz arasındaki ticareti arttırmak, Birleşik Krallık’a yatırım yapmak isteyen Türk şirketlere destek vermek ve Türkiye ile Birleşik Krallık ekonomilerini güçlendirmek için çalışmaktadır.

Aslında, Türkiye gelecek yıllarda daha da öneme sahip olacak büyüklükte bir ekonomiye sahip olmasaydı, benim görevimde şu anki haliyle var olamazdı.

Peki ben son 4 senede neler yaptım? Bunu size anlatabilmek için, birkaç blog yazımdan faydalanacağım.

Birçok kez parlayan Türk ekonomisi üzerine gelecek beklentilerden bahsettiğim yazılar yazdım, bunlardan birisi de Türkiye neden kendinden emin olabilir başlıklı yazımdı. Ayrıca yazılarımda, İngiliz ihracat firmalarına danışmanlık hizmeti (bunlardan birisi de benim de görev aldığım Birleşik Krallık Ticaret ve Yatırım Ajansı UKTI’dır) ve finans desteği sağlayan (Birleşik Krallık İhracat Kredi Kuluşu UKEF gibi – ki çok etkin ve iyi bir ekiptir) kurumlardan ve ayrıca Birleşik Krallık ve Türkiye arasında sektörel anlamda iş bağlantılarını kuvvetlendirmek amacıyla liman işletmeciliği ve havaalanı inşaatı gibi konulardan yaptığımız çalışmalardan bahsettim. Dünya’nın beşinci en büyük ekonomisine sahip ve iş yapmak için yeryüzündeki en iyi yerlerden biri olarak, Birleşik Krallık önümüzdeki aylarda ve yıllarda büyüyen Türkiye ekonomisiyle yakından ilgilenmeye devam edecektir.

Türkiye’nin sahip olduğu büyük potansiyel neden komplo teorilerinin burada bu kadar popüler olduğunu sorgulamama neden oldu – bu blog yazım en favorilerimden biri, tabi bunun yanında bir de Galler Gizli Servisi blog yazım da var.

Her iki ülke içinde iş bağlantılarının sağlanması için neler yapılabilir diye düşünürken Türk dilinin zorluklarını ve kolaylıklarını tecrübe ettim, bunun yansımasını yayınladığım üç video blogumda. 12 and 3 (videoları izleyerek ilerleme kaydedip kaydetmediğime bakabilirsiniz) ve en popüler blogum olan Türkiye’yi sevmek için 77 milyon neden başlıklı yazımda görebilirsiniz.

Ayrıca, futbol size İngilizce’yi nasıl öğretebilir üzerine (Premier Skills English sayfası özellikle harika) ve internette bulabileceğiniz harika ücretsiz İngilizce kaynaklar hakkında yazılar yazdım.

Bunlarla birlikte, Birleşik Krallık Yatırım ve Ticaret Ajansı’nın sadece Türkiye ve Birleşik Krallık arasında değil diğer tüm komşu ülkelerle de ticaret ve yatırımının arttırılması üzerine nasıl çalıştığı hakkında bilgilerin yer aldığı yazılarım oldu – örneğin İngiliz ve Türk şirketlerin Türkmenistan, Kazakistan, Kırgısiztan, Tacikistan ve tüm bölge ülkeleri ile işbirliği konusunda teşvik edilmesin bahsettiğim yazılarım bunlardan birkaçı.

Türk şirketleri, diğer tüm şirketler gibi Birleşik Krallık’ta yatırım yapmak istiyor. Bununla ilgili olarak halihazırda Birleşik Krallık’ta bulunan büyük ve küçük ölçekli  Türk şirketlerinden bahsettiğim yazılarımı okuyabilir, moda, yaşam, takı ve kozmetik sektörlerinde Türk ve İngiliz şirketlerin ortaklıklarından bahsettiğim yazılarıma göz atabilirsiniz. Ayrıca, Türkiye ve Birleşik Krallık arasındaki ticareti arttırmak için yaptığımız çalışmalardan bahsettiğim yazılarım oldu, Türkiye Anadolu Kaplanları bunlardan biri. Yazılarımdan birinde de İngiliz imalat sanayisinin rekabetçi yapısından bahsettim, Rolls Royce da buna dahil.

Dahası, yazılarımda Birleşik Krallık ve Türkiye arasındaki eğitim ve kültürel bağlantılara da değindim, bunun en güzel örneklerini ünlü Türk yazar Elif Şafak sergilemektedir, ayrıca başarılı Türk öğrencilerin Birleşik Krallık’ta eğitim alması için bulunan Chevening Burs Programı’dan bahsettiğim yazılarıma lütfen göz atın (siz de belki burs alma hakkı kazanabilirsiniz).

Türkiye’de bir görevimiz de ‘refah programı’ olarak tabir ettiğimiz programla ekonomik büyümeyi desteklemektir. Son 4 sene içerisinde yaptıklarımız arasında; İngiliz tahkim hizmetlerinin tanıtımı, enerji ve verimli üretim üzerine ortak araştırma ve geliştirme çalışmaları, ayrıca Türkiye’ye daha fazla yatırımcı çekmek için neler yapılabileceği (eşit rekabet, bağımsız kuruluşlar ve başarı elde edilen alanlar) gibi konular yer alıyor.

İfade özgürlüğü üzerine, özellikle ekonomik büyümedeki önemi üzerine yazılar yazdım, bu yazılarımdan birinde bu meşhur sözden bahsettim: ‘‘Söylediklerinin hiçbirine katılmıyorum, ancak onları ifade etme özgürlüğünü hayatım pahasına savunurum.’ ayrıca Türkiye ile İzlanda’yı birbirine bağlayan basın özgürlüğü üzerine zorluklardan bahsettim.

Kadın konuları da refah başlığı altında yer alıyor: eşitlik tüm ülkelerde ekonomik gücü arttırır ve Türkiye’de birçok başarılı ve yetenekli iş kadını var.  Biz de ayrıca İngiliz Diplomatik Hizmetinde bu konuda oldukça ilerleme kaydettik.  Tabi ki kadına karşı şiddet yazılarım oldu – bu gerçekten cinsiyet eşitsizliğinin acı bir ifadesi.

Diğer blog yazılarımda konsolosluk hizmetleri hakkında bilgiler verdim, bunların arasında vatandaşlık törenleri,  Türkiye’de yaşayan İngilizlere verilen tavsiyeler, ve genel olarak yapılan konsolosluk bildirileri de yer alıyor.

Bunların yanında, konsolosluk olarak yürüttüğümüz hayır işlerinden, örneğin 2013 yılında Türk Kızılay’ına yaptığımız kan bağışından ve son olarak da yaşadığımız acı olaylardan bahsettiğim, 2003 Konsolosluk bombalaması sonrası hayatını kaybeden iş arkadaşlarımızı andığım yazılarım oldu.

Umarım tüm blog yazılarım, @leighturnerFCO hesabımdaki tweetlerim gibi sizlere benim ve tüm ekibimin Türkiye’de yapmış olduğu iş ve çalışmalarla ilgili bilgi vermiş ve ayrıca bu olağanüstü ve harika şehre duyduğumuz bağ ve saygıyı ifade edebilmiştir.

Lütfen Leigh Turner’ı @leighturnerFCO adresinden takip etmeye devam edin, ayrıca göreve başlayacak olan Yeni Başkonsolos Judith Slater’ı @judithslaterFCO adresinden takip edebilirsiniz.

2 comments on “#Adiosistanbul 8: önemli konular

  1. Yolunuz açık olsun…
    Sizi takip etmek ve iletişim kurabilmek güzeldi…
    Bir gün bir yerlerde karşılaşabilmek dileğiyle,
    hoşçakalın…

  2. Sevgili Mr Turner,

    Harika son blog yazınızda bir diplomat zerafetini, birikimini, sorumluluğunu, duyarlılığını sizden okumaktan çok keyif aldım. Buradaki görev sürecinizde, İngiltere ve Türkiye arasındaki ilişkileri geliştirme çabalarınız ve Türkiye ve Türk Milleti için yaptığınız tüm güzel şeyler için size aramızdan ayrılırken teşekkür etmek istiyorum.

    Sizi tanıdığıma çok memnunum ve bundan sonraki yaşantınızda, kariyerinizde başarılar ve mutluluklar dilerim.

    I’ll be very happy if our paths cross somewhere, sometime in the future…

    Sevgilerimle,

Comments are closed.

About Leigh Turner

I hope you find this blog interesting and, where appropriate, entertaining. My role in Vienna covers the relationship between Austria and the UK as well as the diverse work of…

I hope you find this blog interesting and, where appropriate, entertaining. My role in Vienna covers the relationship between Austria and the UK as well as the diverse work of the UN and other organisations; stories here will reflect that.

About me: I arrived in Vienna in August 2016 for my second posting in this wonderful city, having first served here in the mid-1980s. My previous job was as HM Consul-General and Director-General for Trade and Investment for Turkey, Central Asia and South Caucasus based in Istanbul.

Further back: I grew up in Nigeria, Exeter, Lesotho, Swaziland and Manchester before attending Cambridge University 1976-79. I worked in several government departments before joining the Foreign Office in 1983.

Keen to go to Africa and South America, I’ve had postings in Vienna (twice), Moscow, Bonn, Berlin, Kyiv and Istanbul, plus jobs in London ranging from the EU Budget to the British Overseas Territories.

2002-6 I was lucky enough to spend four years in Berlin running the house, looking after the children (born 1992 and 1994) and doing some writing and journalism.

To return to Vienna as ambassador is a privilege and a pleasure. I hope this blog reflects that.